18 Eylül 2011 Pazar

DEKOR KIRLENT, YASTIK



Fatmagül'ün Suçu ne isimli dizide gördüğüm turkuaz rengi dekor kırlentler çok hoşuma gitmişti. Hemen malzemeleri toplayıp kırlentimi işlemeye başladım. Koltuk takımlarımla uyumsuz olmuştu ama bu yıl kızımın yatak örtüsü cam göbeği yeşil olunca ikisinin uyumu o kadar şık oldu ki oda adete renk cümbüşüne döndü. Bu arada yazım hatalarımdan dolayı çok özür diliyorum O kadar kıstlı bir zamanda yazıyorum ki... Bazen nefes almak bile işkence oluyor. Neyse umarım kırlentlerim size de ilham kaynağı olur.

Konserve Fasulye, Ayşe Kadın Fasulye


Herşeyde olduğu gibi kış hazırlıklarında da babannemi yad etmeden geçemicem. Sevgili babannem ruhu şad olsunn Nasıl telaşeye düşerdi bir görseniz? Tarhanası, turşusu, bulguru, kurusu, dirisi derken biz izbe deriz ama kiler dolardı. Ben de bu huyumu ondan almışım galiba yemesek bile kış hazırlığı yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Geçen yıl derin dondurucuya koyduğum fasulyeleri çok beğenmedik ve 3 yemeklik fasulye boşa gitti. Bu yıl halamın tarifiyle konserve olarak yaptım. Yemiştim de halam da. Çok güzel oluyor böyle.

Yıkadığım fasulyeleri ayıklayıp doğruyorum. Tencereye biraz yağ koyup önce biberleri sonra domatesleri çok hafif kavurup fasulyeleri ekliyorum. Fasulyenin rengi değişince ocaktan alıp, bir kenera suyunu süzdürüyorum. Kavonozlara basa basa dolduruyorum ki hava boşluğu kalmasın. Kapağını kapatıp ters çeviriyorum. Ertesi gün katılda ısttığım suyu tencereye boşaltıyorum. Tabi önceden kavanozları gazeteye sararak tencereye yerleştiriyorum. (Kavanozlar kırılmasın diye gazetye sarıyoruz.)1-2 taşım kaynadıktan sonra alıyorum. Konservelriniz kışa hazır. Afiyet olsun. Sevgilerimle

22 Haziran 2011 Çarşamba

YAPMA ÇİÇEK TAÇ ve TOKA

Kızımla başladık yine birşeyler yapmaya. Tabi yapması zehroşla biraz zor oldu fakat zar zor biterebildim. Yapıştırmasını o uyuduktan sonra yaptım. Bu sefer neler çıktı bakalım beğenecekmisiniz? Tayinimiz çıktığı için bunları çok sevdiğim arkadaşlarıma hediye edeceğim. Herkeste beni anımsatacak bir hediye kalması hoşuma gidiyor.



BEBEK BATTANİYESİ

Bu battaniyeyi bekarken annem örmüş koymuştu. kızımın doğumunda diğer örgülerle birlikte getirmişti. Çok seviyorum. O kadar güzel ve ince örmüşki kullanmaya kıyamadım. Tatlı bebişlere annelerin yapması için modelini de ekliyorum. En güzel günlerde bebeklerinizi büyütmeniz dileğiyle...

27 Mayıs 2011 Cuma

ÇEYREK GÜNÜM



Bu güz biraz daha az kişiydik. Bazı arkadaşlar doğum iznine çıkmıştı. Bazı arkadaşlar da nöbetçiydi. Bu nedenle küçük bir masa hazırladım. Menümde de tuzlu kurabiye, incir kurabiyesi,fellah föfte, sarma, rus salatası ve gül tatlısı. Kızlar geldi ve sohbet başladı. Baya hoş vakit geçirdik. En güzel saatler ise bizim miniklerin ankara havalarında döktürmeleriydi. O kadar çok oynadılar ki bu gece minnoşum huysuzluk yapmadı hiç.( Bu minnoş kelimesi de Komşum Meral hanımın hatırası)Hele hayrişle gülten'in kızları yanında olunca bizimkinin değme keyfine:) Videosunu yükleyecektim fakat hata oluştu. Neyse başka zaman...

8 Mart 2011 Salı

Kurdele Nakışı Havlu


Kurdele nakışı yapmaya Rize'de kızıma hamileyken başladım. Tabi amatör olarak. Ordan burdan bakarak baya geliştirdim. Çok profosyonelce yapamasam da hoş şeyler çıkıyor bazen. Kendim yaparken çok zevk alıyorum bunu, arkadaşlarımdan da yaşamasını istediğim için yakaladığım herkese öğretmeye çalışıyorum.
Burada yakın arkadaşım Hayriye Hanıma bir kez göstermiştim. Bir de baktım ki bu havluyu yapıp getirmiş. İnsan becerikli olmaya görsün elinden hiçbir şey kaçmıyor. Ellerine sağlık ben çok beğendim

7 Mart 2011 Pazartesi

KÖMBE'HAŞHAŞLI ÇÖREK'



Bu çöreği Konya'da Kadınhanı yöresi çok yapar ve meşhurdur. Biz bilmeyiz fakat saolsun komşularımız her yapışlarında getirirlerdi. Ağız tadımıza yerleşti ve bizim de vazgeçemediğimiz tatlardan oldu. Haşhaşı önce kavurup sonra havanda bir güzel döveceksin. Tabi ben bunu apartmanda yapamadığım için annem saolsun evde döğüp getiriyor bana. Ben de soğutucuya koyuyorum ve her cumartesi 1 tepsi kadar bu çörekten yapıyorum.Hamuruna gelince çok basit yaş maya, su, un ve tuz. Haşhaşı zeytinyağla karıştırıp resimdeki gibi sürüyorsun. Ben kadınhanlılar kadar güzel yapamıyorum ama fena olmuyor işte. Tabi onlar bu çöreği kara sobada pişiriyorlar. Oda ayrı bir tat veriyor tabi. Afiyet olsun.

4 Mart 2011 Cuma

ETİMEK TATLISI


Kendimi gurme olarak tarif edebilirim. Damak tadım çok hassastır ve leziz yemekler, tatlılar, çörekler beni cezbeder.Bir de kilo derdi olmasa ne güzel olurdu değil mi? Bazen yemek yerken aklıma Romalılar gelir. Ne alaka derseniz Romalılar yemeyi bir zevk olarak görür ve sürekli yemek masasının başında otururlarmış doydukları zamanda yedikleri çıkartıp(çok afedersiniz) tekrar yerlermiş.Onlara bazen hak vermiyor değilim laf aramızda:)
Herneyse, güzel kaplı bir defterim var. Görüp hoşuma giden tatlı ve yemekleri not ediyorum. Bugünlerde bir yenisini ekledim. Sevgili komşum Meral hanımdan yediğim ve tarifini aldığım etimek tatlısı çok hafif ve nefis bir tat.Şimdi tarifini veriyorum:

Malzemeler:
1 paket sade etimek
1 paket krem şanti
1.5 su bardağı şeker
2 kaşık un
3 subardağı süt
100 gr hindistan cevizi
1 çay bardağından az süt
Yapılışı:

Şekeri bir tencerede kavurarak karamelize edin. Kahverengileşince 2 su bardağı su ekleyerek 1-2 taşım kaynatın. Başka bir tencerede süt ve unu muhallebi kıvamında pişirin duru olursa biraz un ekleyebilirsiniz. Önce muhallebiyi pişirin ki krem şantinin yoğunluğunu ona göre ayarlayabilesiniz. 1 çay bardağından biraz az sütte bir paket krem şantiyi çırpın. Muhallebi soğuduktan sonra buzdolaptan çıkardığınız krem şantiyle karıştırın. Şerbeti indirir indirmez yavaş yavaş etimeğin üzerine dökünüz. Sonra muhallebi ve krem şantiyi etimeğin üzerine yayın. Son olarak en üste hindistan cevizi serpin. Afiyet olsun

28 Şubat 2011 Pazartesi


Filiz isimli kişileri çok seviyorum. Bilmem nedendir gizemli ve sempatik gelir bana onlar. Tanıdığım iki Filiz var. Biri üniversite arkadaşım aynı zamanda memleketlim. Diğeri üniversitede okurken beraber kaldığı ev arkadaşım. Ev arkadaşım olan Filiz biraz rahatsız O'na bol bol dua etmenizi istiyorum. Rabbim tez zamanda şifa verir inşallah.Martın ortaları gibi Ankaraya gideceğim İnşallah ziyaret edebilirim Onu.
Bu arada konuyu dağıttım değil mi? Bu kolyeyle Filizlerin alakası ne diye sorarsanız.. bir saniye şimdi anlatıyorum. Bu arkadaşım siyah titanyumun ucuna reşad altını bağlamış çok şık olmuştu. Bene de ondan esinlendim biraz. Bilmem ne kadar başarabildim. Takdir sizlerinn

BONCUK İŞİ ODA TAKIMI


Hamileliğim zor geçtiği için erken izne ayrılıp evde takıldım baya bi. Fakat çalışan bir bayan için evde kalmak ne zor işmiş. Yapmadığım hobi kalmadı nerdeyse. Komşularımla da iç içeydik. Özellikle Hatice hanım ne yaparsa hepimiz boyanırdık artık o el işiyle. İşte bu el işimde, o zamandan kalma. Kumaşımı hazırladım, kenarlarını sardırttım fakat işlemek bugüne kızım 2 yaşına gelince nasip oldu. Hem çalışıp hem el işi biraz hayal oluyor fakat minnacık zamanlarda bile birşeyler yapmaya çalışıyorum.İşte yine o minnecık zamanlardan birinde bu boncuk işi takımı yapmaya başladım. Annem bu boncuk işini görünce şaşıracak kenar suyunu annem örmüştü fakat bırakırken 'sen bunu yapmazsın ama hadi hayırlısı'demişti. Tabi bu söyleminde haksızda sayılmazdı. Evlenmeden önce yarım metre dantel bile örmüşlüğüm yoktu. Halbu ki o ne çok istiyordu iyi bir ev kızı olayım . Oysa ben sürekli ders çalışıp kitap okuyordum.Ama benim bu yeteneklerim sonradan inkişaf etti. Anneme süpriz olacak

7 Şubat 2011 Pazartesi

AŞK-U DEFTER


Malüm sevgililer günü yaklaşıyor. Ona göre birşeyler almak, birşeyler yapmak lazım. B u şey özel olmalı aşkı anlatmalıydı.Bir ışık belirdi zihnimde.Aşk sayfalarda olursa ebedi olurdu. Nasıl öğrenmiştik Aslıyla Keremi, Leylayla Mecnunu, Ferhatla Şirini kitaplardan değil mi? Aşk yazıya dökülmeliydi. Anlatılmalıydı sevgi yurdun dört bir köşesi gibi. Gizli saklı kalmamalıydı duygular. Su gibi Dökülmeliydi göznuru deftere

MUTFAK ÖNLÜĞÜ


Hafta sonuna yaklaşırken her zaman ki gibi yine planlar yapmaya başlıyorum. Kızımla çok ilgileneyim. Hiçbir işle uğraşmayayım diye. Cumartesi sabahı yeni fikirler beliriyor kafamda sanki dürtüyo birisi beni. Bu ikilem bazen stres yapıyor ben de. Bir yanda kızımla yapmak istediklerim, bir yandan da kendime zaman ayırmak kafamı rahatlatmak istiyorum. Anneliğimi sorguluyorum aynı zamanda geçen salı günü ölen Defne Joy Foster bir röportajında demiş ki:'' Oğlumu çok seviyorum ama annelik iç güdüsü bana verilmemiş.'' Ben de hep böyle düşünürdüm O nun ölüm şeklini düşününce anneliğimi sorgulamaya başladım. Ölenin arkasından konuşmamak gerek. O onun hatasıdır, Allah affetsin ama insan hayattan da ders almalı bence.Bir gece vakti evde oğluşun seni bekliyor ve senin nerede olduğun belli değil.. Ve ben diyorum ki çocuğumu çok seviyorum. Artık bu şekilde konuşmayacağım. Ben iyi bir anne olmaya çalışıyorum. Kendime de vakit ayırmayı ihmal etmeden. Neyse konu nerelere dağıldı. İşte ben bunları düşünürken bir bakmışım önüme malzemeleri almışım kesip biçiyorum. Ne mi dikiyorum. Mutfak önlüğü... hadi bakalım sonucu nasıl olacak. Bu arada ilk dikişim deneyimim olacak bu önlük...