28 Şubat 2011 Pazartesi


Filiz isimli kişileri çok seviyorum. Bilmem nedendir gizemli ve sempatik gelir bana onlar. Tanıdığım iki Filiz var. Biri üniversite arkadaşım aynı zamanda memleketlim. Diğeri üniversitede okurken beraber kaldığı ev arkadaşım. Ev arkadaşım olan Filiz biraz rahatsız O'na bol bol dua etmenizi istiyorum. Rabbim tez zamanda şifa verir inşallah.Martın ortaları gibi Ankaraya gideceğim İnşallah ziyaret edebilirim Onu.
Bu arada konuyu dağıttım değil mi? Bu kolyeyle Filizlerin alakası ne diye sorarsanız.. bir saniye şimdi anlatıyorum. Bu arkadaşım siyah titanyumun ucuna reşad altını bağlamış çok şık olmuştu. Bene de ondan esinlendim biraz. Bilmem ne kadar başarabildim. Takdir sizlerinn

BONCUK İŞİ ODA TAKIMI


Hamileliğim zor geçtiği için erken izne ayrılıp evde takıldım baya bi. Fakat çalışan bir bayan için evde kalmak ne zor işmiş. Yapmadığım hobi kalmadı nerdeyse. Komşularımla da iç içeydik. Özellikle Hatice hanım ne yaparsa hepimiz boyanırdık artık o el işiyle. İşte bu el işimde, o zamandan kalma. Kumaşımı hazırladım, kenarlarını sardırttım fakat işlemek bugüne kızım 2 yaşına gelince nasip oldu. Hem çalışıp hem el işi biraz hayal oluyor fakat minnacık zamanlarda bile birşeyler yapmaya çalışıyorum.İşte yine o minnecık zamanlardan birinde bu boncuk işi takımı yapmaya başladım. Annem bu boncuk işini görünce şaşıracak kenar suyunu annem örmüştü fakat bırakırken 'sen bunu yapmazsın ama hadi hayırlısı'demişti. Tabi bu söyleminde haksızda sayılmazdı. Evlenmeden önce yarım metre dantel bile örmüşlüğüm yoktu. Halbu ki o ne çok istiyordu iyi bir ev kızı olayım . Oysa ben sürekli ders çalışıp kitap okuyordum.Ama benim bu yeteneklerim sonradan inkişaf etti. Anneme süpriz olacak

7 Şubat 2011 Pazartesi

AŞK-U DEFTER


Malüm sevgililer günü yaklaşıyor. Ona göre birşeyler almak, birşeyler yapmak lazım. B u şey özel olmalı aşkı anlatmalıydı.Bir ışık belirdi zihnimde.Aşk sayfalarda olursa ebedi olurdu. Nasıl öğrenmiştik Aslıyla Keremi, Leylayla Mecnunu, Ferhatla Şirini kitaplardan değil mi? Aşk yazıya dökülmeliydi. Anlatılmalıydı sevgi yurdun dört bir köşesi gibi. Gizli saklı kalmamalıydı duygular. Su gibi Dökülmeliydi göznuru deftere

MUTFAK ÖNLÜĞÜ


Hafta sonuna yaklaşırken her zaman ki gibi yine planlar yapmaya başlıyorum. Kızımla çok ilgileneyim. Hiçbir işle uğraşmayayım diye. Cumartesi sabahı yeni fikirler beliriyor kafamda sanki dürtüyo birisi beni. Bu ikilem bazen stres yapıyor ben de. Bir yanda kızımla yapmak istediklerim, bir yandan da kendime zaman ayırmak kafamı rahatlatmak istiyorum. Anneliğimi sorguluyorum aynı zamanda geçen salı günü ölen Defne Joy Foster bir röportajında demiş ki:'' Oğlumu çok seviyorum ama annelik iç güdüsü bana verilmemiş.'' Ben de hep böyle düşünürdüm O nun ölüm şeklini düşününce anneliğimi sorgulamaya başladım. Ölenin arkasından konuşmamak gerek. O onun hatasıdır, Allah affetsin ama insan hayattan da ders almalı bence.Bir gece vakti evde oğluşun seni bekliyor ve senin nerede olduğun belli değil.. Ve ben diyorum ki çocuğumu çok seviyorum. Artık bu şekilde konuşmayacağım. Ben iyi bir anne olmaya çalışıyorum. Kendime de vakit ayırmayı ihmal etmeden. Neyse konu nerelere dağıldı. İşte ben bunları düşünürken bir bakmışım önüme malzemeleri almışım kesip biçiyorum. Ne mi dikiyorum. Mutfak önlüğü... hadi bakalım sonucu nasıl olacak. Bu arada ilk dikişim deneyimim olacak bu önlük...